28 Aralık 2009

2009 SEDAT SİMAVİ EDEBİYAT ÖDÜLÜ CEMİL KAVUKÇU'NUN

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından bu yıl 33’üncüsü düzenlenen 'Sedat Simavi Ödülleri'nde Edebiyat Ödülü’nü 'Angelacoma’nın Duvarları' isimli romanı ile Cemil Kavukçu kazandı. Ödül Töreni 11 Aralık Cuma günü gerçekleşti. CEMİL KAVUKÇU KİMDİR? 1951 yılında İnegöl'de doğdu. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü'nü bitirdi (1976). Öyküleri, 1980 yılından başlayarak çeşitli dergilerde yayınlandı. Cemil Kavukçu, son yılların en usta öykücülerinden. Küçük insanların dünyasını başarıyla betimlemesini, onların iç dünyalarını olanca derinliğiyle vermesini biliyor. Eleştirmen Fethi Naci, Cemil Kavukçu için “Elini neye değdirse öykü oluyor, tam bir anlatı ustası” diyor. Gerçekten de Cemil Kavukçu'nun öyküleri, sıradan insanları, sıradan yaşamları, küçük olayları alıp zengin dünyalar yaratıyor. Ayrıntılar ve diyaloglar (özellikle de kişiliklere özgü argo dil), onun öykülerinin vazgeçilmez öğeleri. Temiz, yalın bir Türkçeyle, kendi üslubunu yaratmayı başararak yazıyor Cemil Kavukçu. Bir başka deyişle, tutarlı bir dil ve üslup, bütün öykülerinde açıkça kendini gösteriyor. Okuru, öykünün içine çekip alıyor, sarıp sarmalıyor. Karşıdan değil, içinden okunan öyküler yaratıyor Cemil Kavukçu. Öykülerin bir kısmı da bir yap-boz'un parçaları gibi kırılıp yeniden bir araya geliyor. Son yıllarda tıkanır gibi görünen öykücülüğümüze yeni bir soluk getiren Cemil Kavukçu, 2000'li yıllarda da öykünün yollarında yürümeyi sürdürecek. ESERLERİ Patika adlı kitabıyla 1987 yılında Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'nü kazandı. Yayınlanmış öykü kitapları: Pazar Güneşi (1983), Patika (1987), Temmuz Suçlu (1990), Uzak Noktalara Doğru (1995), Yalnız Uyuyanlar İçin (1996), Bilinen Bir Kitapta Kaybolmak (1997), Dört Duvar Beş Pencere (1999). İlk romanı Dönüş, 1998 yılında yayınlandı. ANGELACOMA'NIN DUVARLARI Kâğıt ya da tavla oynamadığım, sinemaya gitmediğim, yapacak hiçbir şey bulamadığım gecelerde, tek başıma pencere kenarındaki bir masada oturup çayımı yudumlarken, ilçenin en geniş ama o saatlerde ıssızlaşmış caddesine, solgun ışıklarına bakarken buraya ait olmadığımı, harcandığımı, kendimi kandırdığımı, hiçbir zaman ressam olamayacağımı, benim için yaşamın başka yerlerde olduğunu düşünürdüm. Güçlü olduğumu sandığım anda bile güçsüzdüm. Yapabileceğim bir şey yoktu. Bir filmin hem oyuncusu hem de izleyicisi gibiydim. Usta yazarımız Cemil Kavukçu, bu yeni kitabında kendi yaşamından bir kesiti anlatıyor. Bir yazarın çocukluk yıllarının, gençlik kıvılcımlarının o zorluklarla dolu, gene de tadına doyulmaz günlerini... Angelacoma'nın Duvarları'nda hem Kavukçu'nun yetiştiği şartları görecek, hem de şaşırtıcı bir ustalıkla yazılmış bir anlatı okuyacaksınız. Eski adı "Angelacoma olan İnegöl'ü ölümsüz kılan bir yapıt bu.

Hiç yorum yok: